Kıyı alanları, insanlar tarafından yoğun şekilde ilgi gören, tasarruf edilen ve öz niteliği gereği doğal alan niteliğinde olan ve insan eliyle dışarıdan doğal niteliği değiştirilip yapılı alana dönüştürülebilen fakat kamusal alan vasfını yitirmeyen alanlardır. Kıyı alanları ülkelere önemli zenginlikler sunmakta ve beşerî hayatı doğrudan etkilemektedir. Türkiye, kıyı alanları bakımından zengin bir ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Fakat Türkiye’de kıyı, karmaşık ve zor bir alandır.

Kıyının bu zorluğunu anlamak için öncelikle kıyı kavramını farklı disiplinlerde anlamak gerekir. Kıyı kavramını farklı disiplinlerde anlamak, kıyı mevzuatının gelişim ve değişim seyrini bilmek ve temel anahtar kavramlardan olan kıyı, kent, yönetim ve mülkiyet kavramları arasındaki ilişkiyi kavramak önemlidir.

  1. Farklı Disiplinlerde Kıyı Kavramı

Kıyı alanları, biyolojik ve fiziksel çeşitliliği yüksek olan doğal alanlardır.  Kıyılar, insanlar için çeşitli ekonomik imkanlar barındırmasından ötürü geçmişten bugüne kadar birçok uygarlığın yerleşim yeri olmuş ve çok fazla talep görmüştür. Kıyı, alanlarının insanlar tarafından talep edilmesinin nedeni olarak kıyının, ulaşım, savunma, endüstri, turizm, gıda, enerji, gibi birçok farklı sektörde kullanımlara konu edilebilmesi, söylenebilir. Kıyı alanlarındaki bu talep, kıyıyı baskılamakta ve kıyının doğal niteliğini tehdit etmektedir.

Kıyının doğal niteliğinin korunması ile kıyının doğal niteliğine müdahale edilmesi konularındaki çatışma, kıyıyı farklı öğretilerde anlamayı gerektirmiştir. Kıyı alanları, içerisinde çok fazla ve farklı doğal yaşamsal alanları barındırmasından ötürü çeşitli disiplinlerde, incelemelere ve araştırmalara konu edilmiştir. Bu yüzden kıyıyı, genel açıdan, coğrafi açıdan, jeomorfolojik açıdan, ekolojik açıdan ve hukuki açıdan incelemek ve anlamak, önem arz etmektedir.

  1. 1. Genel Açıdan Kıyı Kavramı

Kıyı, kara, hava ve suyun buluştuğu alanlardır. Kıyılar hem kara alanını hem de deniz alanını doğrudan etkileyen alanlardır (Carter, 1991). Kıyı, bir yanda kara diğer yanda ise deniz arasında kalan doğal bir alandır (Erdal, 2015). Bu doğal alan, değişken ve dinamik bir yapıya sahiptir. Dinamiklik ve değişkenlik, kıyıyı anlamayı zorlaştırmıştır.

Genel olarak kıyı kavramı kısaca, suyun kara ile birleşirken oluşturduğu karasal geçiş bölgesi (kumluk, taşlık, çakıllık, sazlık) olarak tanımlanabilir. Kıyı, su ile karanın mücadelesi sonucu yani doğal olaylar sonucu oluşmuştur. Oluşan kıyının yapısı sudan ya da karadan gelen müdahaleler sonucu değişmesi muhtemel olduğundan ötürü bu alan, belirgin kılınmak istenmiştir. Kıyı alanının tanımlanıp belirgin kılınması için kıyı çizgisi ve kıyı kenar çizgisi kavramları, yasal düzenlemelerde tanımlanmış ve bu çizgiler arasında kalan alan kıyı olarak nitelendirilmiştir.

  1. 2. Coğrafi Açıdan Kıyı Kavramı

Coğrafi açıdan kıyı, kara ile suyun temas noktaların oluşturduğu ve bir çizgi boyunca uzanan, bütün kıtaları çevreleyen ve kara ile denizin geçiş yeri olan alan olarak tanımlanmaktadır (Akın, 1998). Kıyıların coğrafi açıdan şekillenmesini, dalgalar, akıntılar, gel-gitler, akarsular, buzullar, kıyıdaki dağların uzanış biçimleri, rüzgârlar vd. faktörler sağlarlar. Bu faktörlerde yoğunluk oranına göre farklı kıyı tiplerini ortaya çıkarır. Bu kıyı tipleri (boyuna kıyılar, enine kıyılar, ria tipi kıyı, dalmaçya kıyı tipi vd.) coğrafi biliminin inceleme konusu olmuştur (Yılmaz, 2020).

Kıyının şekillenmesindeki faktörlerden en önemlisi ve en etkin olanı dalgalardır. Dalgaların karasal geçiş bölgesine gelirken taşıdıkları kum ve çakıllar sayesinde ulaştığı yırtıcı ve parçalayıcı gücü, kıyıların şekillenmesini sağlamaktadır.  Bunun yanında akıntılar ve gel-gitler de kıyı alanların biçimlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Türkiye’deki denizler iç deniz olmasından ötürü gel-gitler, hissedilir derecede değillerdir. Bu sebeple Türkiye kıyılarında, kıyı alanı ve suyun kara ile temas ettiği çizginin değişme ihtimali var olmakla birlikte oldukça düşük olduğu söylenebilir.

  1. 3. Jeomorfolojik Açıdan Kıyı Kavramı

Kıyı, oluşumu itibari ile jeomorfoloji biliminin temel konularından biridir. Deniz, göl ve akarsu kıyıları, güncel morfodinamik etken ile şekillenen ve kendine has tanımlayıcı karakteristik özellikleri bulunan jeomorfolojik bir birimdir. Bu jeomorfolojik birim; rüzgârın, dalga ve akıntıların, yer yer akarsuyun ve hatta kimi yerlerde buzulların, birer jeomorfolojik etken olarak rol üstlendiği, bu etkenlerin taşıma, aşındırma ve biriktirme faaliyetleri sonucunda oluşmaktadır (Turoğlu & Yiğitbaş, 2017).

Kıyı, kara ile su arasındaki bir sınırsal çizgi değil, genişliği meteorolojik olaylara göre süreklilik gösteren bir alandır. Jeomorfologlara göre kıyı, meteorolojik olaylara göre değişime konu olan bir çizgi, genişliği yer yer değişebilen bir şerit, iç ve dış etkenler nedeniyle de sürekli değişen ve bu etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan, karanın denizde son bulduğu yatay yönde gelişmiş belirli bir genişliği olan karasal alan olarak tanımlanmıştır (Doğan, Burak, & Akkaya, 2005). Jeomorfoloji bilimine göre kıyı, karasal bir alan olarak nitelendirilmektedir.

Jeomorfoloji bilimine göre kıyı çizgisi, suyun kara ile temas ettiği çizgi, değişkenlik göstermektedir. Bu değişkenlik kısa sürede oluşabilir nitelikte olmayıp uzun yıllar sonucu fark edilebilir niteliktedir. Kıyı alanının daralması ya da genişlemesi kıyıdaki yaşamsal faaliyetleri doğrudan etkilemektedir. Türkiye’de kıyı alanının daralması ya da genişlemesi coğrafi ve jeomorfolojik etkenler dışında, dışarıdan dolaylı olarak insani tasarruflar ve tahribatlar sonucu değişkenlik gösterdiğini söylemek de yanlış olmayacaktır.

  1. 4. Ekolojik Açıdan Kıyı Kavramı

Ekoloji, canlıların, birbirleri ve çevre ile olan ilişkileri inceleyen bir bilim dalıdır (wikipedia, 2022). Kıyı alanları da çok sayıda canlıya (deniz kaplumbağası, fok balıkları vd.) ev sahipliği yapan ve onların yaşam alanlarının parçası olan bölgelerden biridir.

Denizler, dünyanın iklim yapısının ve su dengesinin ana ögesidir. Dünya’nın yüklü olduğu enerji ile şekil değiştirme sürecinde, kara ile denizi birbirinden ayıran bir çizgi veya bir şerit olarak tanımlanabilen kıyı oluşumu, değişik etkenlerle dönüşümler yaşayarak şekillenmektedir. Doğanın devingen bir değiş tokuş ortamı olan kıyılar, değişik ölçekte ve sürekli olarak bitki ve hayvan dokusu, toprak, hava, su ve insanın birbirine bağlandığı bir çevre yapısına sahiptir (Özkan, 2007).

Kıyılar, kendisini oluşturan alt birimlerin her birinde, sularda eriyik haldeki oksijen ve minerallerin varlığı, ısının dengeli ve iklimin yumuşak, bölgenin sulak olması gibi nedenlerle, kendine özgü bir ekolojik zincirdir. Bu ekolojik zincir, mikro organizmalardan başlayıp, insana kadar varan canlıların birbiriyle olan ilişkileri oluşan bir dizgi yapısına sahiptir. Coğrafyanın ve doğanın önemli bir parçası olan kıyı alanları, doğal yaşamın değişimini sağlayan bir kaynak olmasının yanında canlıların yaşam alanıdır (Kaygısız, 2010). Ekolojik olarak kıyının irdelenmesi, kıyının sürdürülebilirliği için ayrıca önem taşımaktadır. Kıyının ekolojik yapısı göz önünde bulundurulmaksızın kıyıda yapılacak her türlü faaliyet kıyının doğal niteliğinin bozulmasına neden olabilecektir.

Kaynakça

Akın, Ü. (1998). İdare Hukuku Açısından Kıyıların Tabi Olduğu Hukuki Rejim. Ankara: Yetkin Yayınları, Sy. 31-32.

Carter, R. G. (1991). Coastal Environments. London: Acedamic Press Limited.

Doğan, E., Burak, S., & Akkaya, M. (2005). Türkiye Kıyıları. Kavramsal Tanımlama – Planlama – Kullanım. Beta Basım A.Ş. Sy. 12.

Erdal, T. (2015). Kıyı Yönetimi Açısından Türkiye’de Yapılan Kıyı Jeomorfolojisi Çalışmalarının Değerlendirilmesi. Türkiye Coğrafya Dergisi.

Kaygısız, C. (2010). Kıyıların Doldurulmasının Hukuki Rejimi,. İzmir, Sy. 6: Dokuz Eylül Üniversitesi, SBE. Yüksek Lisans Tezi.

Özkan, Ö. (2007). Kıyı Ekolojisi ve Marinalar. Ekolojik Mimarlık ve Planlama Ulusal Sempozyumu. Antalya.

Turoğlu, H., & Yiğitbaş, H. (2017). Yasal ve Bilimsel Boyutlarıyla Kıyı. İstanbul: Jeomorfoloji Derneği Yayınları, Sy. 1-32.

wikipedia. (2022). Ekoloji. https://tr.wikipedia.org: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ekoloji adresinden alındı

Yılmaz, E. (2020). Coğrafya 3. Ankara: T.C. MEB.

Kuşgöz, C. (2023). Kıyıları Yaşatmak ve Yönetmek, Nobel Yayın Evi, Ankara

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[instagram-feed]